Korkulan Oldu Mutasyona Uğramış H3N2 Türkiye'de

En az yedi mutasyon geçirdiği belirtilen H3N2, Avrupa'da erken başlayan grip dalgasının baş aktörlerinden biri olurken, Türkiye'de de vakaların görüldüğüne dair haberler ve 'yakında yaygınlaşabilir' uyarıları artıyor. Uzmanlar yüksek ateş, şiddetli baş-eklem ağrısı ve kuru öksürüğe dikkat çekiyor

Avrupa Bulaşıcı Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) grip aktivitesinin erken başladığına işaret ederken, Almanya’dan gelen saha raporları da son haftalarda belirgin artışa dikkat çekti. Sağlık otoriteleri, H3N2’nin kıta genelinde sağlık hizmetlerine yük bindirme potansiyelinin yüksek olduğuna vurgu yapıyor.

Almanya’da RKI verileri ve yoğun bakım çevrelerinden gelen açıklamalar, “gribin basit bir nezle gibi görülmemesi” gerektiğini öne çıkarıyor. Eczanelerde grip aşısına talebin hızla arttığına ilişkin veriler de bu tabloyu destekliyor.

H3N2 nedir, 'mutasyon' neyi değiştiriyor?
H3N2, İnfluenza A virüsünün bilinen alt tiplerinden biri. “Mutasyon” ifadesi, virüsün genetik yapısında değişiklikler biriktiği ve bağışıklık sisteminden kaçışının veya bulaştırıcılığının artabildiği anlamına geliyor.

Uzmanların sahadan aktardığı temel iddia şu: Bu sezon dolaşımdaki H3N2’nin, bazı bölgelerde yapılan alt tipleme/izlem bulgularına göre birden fazla noktada değişim geçirdiği ve bunun bulaş zincirini hızlandırabileceği düşünülüyor. Bu, “daha ölümcül” demek değil; fakat daha çok kişiye, daha hızlı yayılabileceği anlamına gelebilir.

Türkiye’de durum: Giriş yaptı, yakında yaygınlaşabilir
Türkiye’ye H3N2’nin görülmeye başladığı, hatta belirli illerde vakaların gözlendiği belirtiliyor. Bazı değerlendirmelerde ise “Türkiye’de kesin doğrulanmış yaygın dolaşım” için erken olabileceği, ancak Avrupa’daki yükseliş ve seyahat hareketliliği nedeniyle kısa süre içinde artış beklenmesi gerektiği vurgulanıyor.

Bu nedenle, grip aktivitesinin bu yıl daha erken başladığı; H3N2’nin payının arttığı; dalganın büyükşehirlere gecikmeli yansıyabileceği değerlendieriliyor.

Belirtiler: “Klasik grip” ama daha sert seyir raporları öne çıkıyor
Uzman görüşlerinde en çok tekrarlanan semptom kümeleri şunlar:

Yüksek ateş (bazı vakalarda 39–40°C’ye kadar)
Şiddetli baş ağrısı
Yoğun kas-eklem ağrısı
Kuru öksürük
Boğaz ağrısı, halsizlik, üşüme-titreme
Bazı kişilerde burun akıntısı/tıkanıklığı
Özellikle çocuklarda mide-bağırsak şikâyetleri eşlik edebilir
Buradaki kritik nokta: Belirtiler “yeni” değil; ancak saha gözlemleri, ağrı-ateş yükünün daha ağır hissedilebildiğine işaret ediyor.

Kimler riskli: Zatürre ve solunum yetmezliği riski
H3N2 dâhil influenza enfeksiyonlarında ağır seyir riski klasik olarak şu gruplarda yükseliyor:

65 yaş üstü
Kronik hastalığı olanlar (hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları)
Astım, KOAH ve kronik akciğer hastalığı olanlar
Bağışıklığı baskılanmış kişiler
Hamileler
5 yaş altı çocuklar, özellikle bebekler
Bu gruplarda influenza, alt solunum yollarına inerek zatürreye ilerleyebilir; ağır tabloda solunum sıkıntısı gelişebilir. Bu nedenle risk grubundakilerde “grip gibi” başlayan hastalık, daha yakından takip edilmeli.

'Bu kış tek virüs yok'
Saha gözlemlerinin altını çizdiği bir diğer başlık, aynı dönemde birden fazla solunum yolu virüsünün dolaşımda olması. Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda

RSV (özellikle bebeklerde alt solunum yolu tutulumuyla)
Rinovirüs (çoğunlukla üst solunum yolu bulgularıyla)
İnfluenza (H3N2 dahil) eşzamanlı görülebildiğinde, acil başvuruları ve sağlık sistemi yükü artabiliyor.
Bu da “her öksürük H3N2” demek değil; klinik ayrım ve takip ihtiyacını büyütüyor.

Ne zaman doktora başvurmalı?
Uzmanlar şu durumlarda gecikmeden sağlık değerlendirmesinin gerektiğini vurguluyor:

3 günden uzun süren veya yeniden yükselen yüksek ateş
Nefes darlığı, hırıltı, göğüste sıkışma
Bilinç bulanıklığı, belirgin halsizlik, sıvı alamama
Risk grubunda olup hızla kötüleşme
Çocuklarda beslenme azalması, solunumda zorlanma, genel durumda belirgin düşüş

Bakmadan Geçme