İmamoğlu Soruşturmasında Gizli Tanık Vicdanım Rahat Değil Dedi İfadesini Geri Çekti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik açılan ve Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla sonuçlanan davada sular durulmuyor.

Türkiye'nin gözü kulağı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik açılan davada.

Cuma günü tensip zaptı düzenlenen ve ilk duruşması 9 Mart'ta görülecek olan davada, dosyanın seyrini kökten değiştirecek bir dilekçe ortaya çıktı.

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklandığı 23 Mart tarihinden hemen sonra, soruşturmanın kilit isimlerinden biri olan gizli tanık vicdan muhasebesiyle savcılığın kapısını çaldı.

'Allah korkusu olan biriyim' diyerek verilen o dilekçe, iddianamenin temellerini sarstı.

Dosyanın en kritik gizli tanığı, tutuklamadan sadece iki gün sonra savcılığa giderek, 'Duyduklarımı anlattım, şahit olduğum bir şey yok' diyerek ifadesini geri çekti.

22 Gigabaytlık Dosyada Çatlak
Dosyanın ek klasörlerine giren detaylar, soruşturmanın perde arkasını araladı.

SÖZCÜ TV muhabiri Hazar Dost tarafından aktarılan bilgilere göre, yaklaşık 22 GB büyüklüğündeki dijital verilerde, hafriyat vurgunu iddialarına karşılık hem savcılığın hem de İstanbul Valiliği'nin bilirkişi raporları yer alıyor.

Ancak asıl bomba etkisi yaratan gelişme, gizli tanıkların dosyadan çekilmesi oldu.

Medyaya sızan dilekçeler, soruşturmanın somut delillere dayanıp dayanmadığı sorusunu gündeme getirdi.

'Kulaktan Kulağa Dolaşanları Anlattım'
Gizli tanık Ahmet Taşçı, 25 Mart tarihli dilekçesinde itiraf niteliğinde ifadelere yer verdi.

Savcılıkta daha önce 'bilgi sahibi' sıfatıyla konuştuğunu ancak basından öğrendiği kadarıyla sözlerinin 'gizli tanık' statüsüne alındığını belirten Taşçı, 'Ben yemin altında beyanda bulunmadım. Sektörde kulaktan kulağa dolaşan dedikoduları, duyduklarımı aktardım. Doğrudan şahit olduğum bir olay yoktur' ifadelerini kullandı.

Taşçı, Kabil Taşçı ve Vedat isimli şahısların naylon fatura düzenlediğine ya da elden para alışverişi yaptığına dair gözüyle gördüğü bir durum olmadığını vurguladı.

'Kimsenin Hakkına Girmek İstemem'
Tutuklamaları öğrendikten sonra vicdan azabı çektiğini belirten Taşçı, dilekçesinde şu çarpıcı satırları kaydetti:

'Beyanımda ismi geçen kişilerin tutuklandığını öğrendim. Bu durumdan dolayı vicdanım rahat değil. Ben kimsenin hakkına girmek istemem, kimsenin benim yüzümden bir zarar görmesini istemem.'

İfadeler Çarpıtıldı İddiası
Taşçı'nın dilekçesindeki en vahim iddia ise tutanaklara geçen ifadelerin doğruluğuyla ilgili oldu.

Anlattıklarının bir kısmının evraklara farklı yansıtıldığını iddia eden eski gizli tanık, 'Dürüst bir vatandaş ve Allah korkusu olan biri olarak bu dilekçeyi vermem gerektiğini düşündüm. Nihai olarak anlattıklarım duyduklarımdan ibaret olup, bunların ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğuna dair bir bilgim yok' dedi.

Bu geri çekilme hamlesinin 9 Mart'ta görülecek ilk duruşmada mahkeme heyetinin tavrını nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.

MUHABİR

Bakmadan Geçme