• Haberler
  • Gündem
  • Ümit Özdağ hakkında tutukluluğunun devamı talep edildi! Ümit Özdağ'ın ifadesinde dikkat çeken detaylar

Ümit Özdağ hakkında tutukluluğunun devamı talep edildi! Ümit Özdağ'ın ifadesinde dikkat çeken detaylar

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Savcı mütalaasında 1,5 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep etti.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 'Zincirleme biçimde basın ve yayın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan yargılandığı ve tutuklu bulunduğu dosya kapsamında, 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle bugün hakim karşısına çıktı.

Çağlayan Adliyesi 18. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi gereken duruşma salon kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle Silivri Cezaevi 2 numaralı duruşma salonunda görülüyor. Duruşma saat 10.50 sıralarında başladı.

ÜMİT ÖZDAĞ HAKKINDA HAPİS TALEBİ

Savcı mütalaasında 1,5 yıldan 4 yıla kadar hapis istedi.

ÜMİT ÖZDAĞ'IN İFADESİ

Özdağ savunmasında, "Benim burada tutuklu bulunmamın sebebi ne Cumhurbaşkanına hakaret ne de Kayseri olaylarıdır. 142 gün önce tutuklandım tek kişilik bir hücrede anayasal ve yasal haklarım çiğnendi. Bu, adli değil siyasi bir süreç.  Tutuklu olmamın asıl sebebi, Öcalan ve PKK ile yürütülen süreçtir." dedi.

Ümit Özdağ, "Hem siyasi hem akademik birikimim nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hizmet ettim, hizmet etmeye de devam ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin aleyhine bir harekette bulunmadım" dedi.

Özdağ, kendisi hakkında lehine olabilecek hiçbir delilin iddianamede bulunmadığını kaydetti, yargılamanın siyasi olduğunun altını çizdi.

Özdağ'ın savunmasından bir başka kısım şöyle:

"Yaşadığım bir başka yargılanma sürecini, mahkemenize anlatarak savunmama başlamak istiyorum. 1999 senesinde İzmir’den Prof. Dr. Ergun Aybars beni aradı, bana; “Bir emekli subay yanımda doktora tezi yazdı, konusu PKK ve ben PKK konusuna pek hakim değilim, jüriye girer misiniz?” dedi. Tezi bana yolladı, tezi inceledim. Güzel bir tezdi. Jüride tez kabul gördü. Hem hukukçu hem de asker olan tezin yazarına, ben bir düşünce kuruluşu kuruyorum diyerek Ankara’da benimle çalışması için davet ettim. ASAM’ı kurduktan sonra, ASAM bünyesinde bir yayın çıkardık ve yayının ilk kitabı olarak da bu kişinin tezini bastırdık. Kitabın yayınlanmasından takribi 1 ay sonra, bu tezin yazarını, PKK propagandası yaptığı iddiası ile DGM’den çağırdılar. Beni de bu kitabın yayıncısı olduğum için aynı iddia ile çağırdılar. Çağıran, dönemin tanınan çok güçlü savcılarından birisiydi. Tarafıma savcı tarafından sorulan soru şuydu; Bu kitabın üstünde neden PKK’ya ilişkin fotoğraf var? Ben de “Kanarya kitabı olsaydı kanarya fotoğrafı olurdu” diye cevap verdim ve ekledim; “Sayın savcım, siz de biz de PKK ile mücadele ediyoruz. Siz uygulamalı olarak biz de nazari olarak bu mücadeleyi veriyoruz”. Savcı bana, “PKK ile mücadele sizin işiniz değil” dedi ve ben de kendisine “Bunu söylemek sizin işiniz değil” diye cevap verdim."

"ALEVİ-BEKTAŞİ, HANEFİ-MATURUDİ" VURGUSU

Özdağ ayrıca savunmasında "Göçlerle gelen bir diğer tehdit, milli kimliğimizin ayrılmaz parçası olan Hanefi- Maturidi ve Alevi-Bektaşi çizgilere karşı cihatçı Selefi çizginin ülkemize sızması ve gelişmesidir" vurgusu yapıyor.

Zafer Partisi liderinin savunmasındaki ilgili kısım şöyle:

"Şüphesiz göçlerle gelen bir diğer tehdit, milli kimliğimizin ayrılmaz parçası olan Hanefi- Maturidi ve Alevi-Bektaşi çizgilere karşı cihatçı Selefi çizginin ülkemize sızması ve gelişmesidir. Yapılan araştırmalara göre Selefilik Türkiye’de hızla yayılmaktadır. İçişleri Bakanlığı’nın yaptırdığı araştırmalar, Selefilik’in yayılma hızını göstermektedir. Devlet bu tehlikeli sürecin farkındadır ve izlemektedir. Güvenlik ve istihbarat bürokrasisi, sosyolojik süreçleri izler ancak durduramaz. Cihatçı Selefilik; tekfirci, radikal, İslam kültür ve uygarlığına düşman, vatansız, kozmopolitik emperyalizm tarafından kullanılmaya müsait, yozlaşmış bir anlayıştır. Selefilik’in yayılması, Türk milli kimliğine zarar verecektir. Unutmayalım ki Türk askerini yakarak şehit edenler, Türk cihatçı Selefilerdi."

ÖZDAĞ'IN SAVUNMASINDA İKİ SAAT GERİDE KALDI

Zafer Partisi liderinin yazılı savunması 51 sayfa.

Özdağ'ın savunmasındaki çarpıcı son paragraf ise şu şekilde:

"Burada bulunmamın Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla hakkımda dava açılmasının 21 Ocak'ta Ankara Başsavcılığı'nın 11 iddianame hazırlamasının nedeni PKK terör örgütü baş yöneticisi Abdullah Öcalan'la yürütülen görüşmelere eleştiriler yöneltmemdir. PKK terör örgütüne güvenilmeyeceğini düşünmemdir. PKK'nın ancak dizleri üzerine çökerek "Teslim oluyorum." demesi durumunda muhatap alınması gerektiğini savunmamdır. Bu gerçeği bütün dünya ve Türk milleti biliyor. Tarih böyle kaydedecek. 100 sene sonra tarih kitaplarında Ümit Özdağ Kayseri'de olayları kışkırttığı için yargılandı diye yazılmayacak. "PKK'ya güvenmeyin, anayasayı değiştirmeyin." dediği için böyle yazacak. Bu bilgiler ışığında hüküm sizin, adalet Allah'ındır. Umarım Türk milleti adına vereceğiniz hükmünüz milletin vicdanında adaleti temsil eder diyor."

ÖZDAĞ'IN SAVUNMASI BİTTİ
Özdağ'ın savunması 13.18 sularında bitti. Özdağ'ın savunması 2 saat 10 dakika sürdü.

Bakmadan Geçme