• Haberler
  • Siyaset
  • DEM Parti'den Van Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum tepkisi: 'Devlet Bahçeli hakkında da dava açmaları gerekiyor'

DEM Parti'den Van Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum tepkisi: 'Devlet Bahçeli hakkında da dava açmaları gerekiyor'

DEM Parti Eş Genel Başkanları, partinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

İlk olarak konuşan Tülay Hatimoğulları, 31 Mart'taki seçimin hemen ardından Van'da Abdullah Zeydan'ın memnu hakları ve mazbata tartışmaları çıkartıldığını belirterek şöyle konuştu:

"Gün geçmiyor ki iktidarın yeni bir baskıcı uygulamasıyla uyanmayalım. Öcalan'dan beklenen çağrının 15 Şubat'ta gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini soruyordu herkes. Böylesine sembolik bir günde Van'a kayyum atandı. Bugüne kadar AKP'nin, Saray'ın nasıl çalıştığını, bu sembolik günlere nasıl önem atfettiğini biliyoruz. Erdoğan'a soruyoruz. Van'a kayyum atayarak var olan süreci dinamitlemek mi istiyorsunuz, bu diyalog sürecini darbelemeyi mi istiyorsunuz? Kayyumun evvelden atandığını biz çok iyi biliyoruz. Talimatın yurt dışında döndüğü gibi verildiğini de çok iyi biliyoruz.

‘İKTİDAR, VAN DİRENİŞİNİN İNTİKAMINI ALIYOR’

31 Mart'tan sonraki mazbata tartışmaları sırasında Van halkı tarihi bir direnişe imza attı. Bu adımın atılması rövanşist bir tutum. Bu iktidar, Kürt halkından Van direnişinin intikamını almak istediği için kayyum atanmıştır. Kayyum bizim nezdimizde yok hükmündedir. Bunları asla kabul etmiyoruz. Bugün sadece Kürt belediyelerine değil, kent uzlaşısıyla seçilen İstanbul'daki belediye meclis üyeleri ve başkanlarına yapılan operasyonlar da ortada. Uzlaşıyı yargılayan bir iktidarın barış hakkında ne düşündüğünü bilemiyoruz. İktidar zannetmesin ki diyalog süreci devam ederken bu yapılanları normal diye algılayacağız. Bizler barış için on yıllardır mücadele ediyoruz, bunun için en ağır bedeli ödeyen siyasi partiyiz. Biz barış için mücadele etmekten bir adım bile geri adım atmayacağız. Erdoğan, AKP ve iktidar ise bunun tam tersini yapmaktadır. Türkiye'deki bütün muhalif kesimler bu sürecin bir barışla sonuçlanmasını beklemektedir. Onlar ne yaparsa yapsın biz barıştan vazgeçmeyeceğiz."

Bugün Türk-Kürt kardeşliğini 1 Ekim'den bu yana Sayın Abdullah Bahçeli yaptığı her açıklamada ifade etti. Bu saiklerle değerlendirdiğimizde Devlet Bahçeli hakkında da dava açmaları gerekiyor. Çünkü aynı söylemi söyleyen, aynı söylem üzerinden hareket eden yaklaşım, kent uzlaşısı, Cumhuriyet Başsavcısı'nın gözaltına alma gerekçesinde ifade ettiği kent uzlaşısını bir örgütsel suç, Türk-Kürt kardeşliğini ifade etmeyi bir örgütsel suç olarak göstermiştir. Bizler bunu asla kabul etmiyoruz."

“HANGİSİ TERÖR?”

Tuncer Bakırhan ise PKK lideri Abdullah Öcalan'dan çağrı beklenen günlerde kayyum uygulamalarının devam ettiğini vurguladı ve halkın iradesine sahip çıkmayı sürdüreceklerini söyledi. Bakırhan şu açıklamaları yaptı:

"Sayın Öcalan demokratik bir çağrı için büyük bir hazırlık yaparken Van'a kayyum atanıyor. Buna art niyetli değil diye itiraz edecek bir kişi var mı? Belediyenin gasp edilme sebebi olarak Sayın Zeydan'ın çatışma bölgesine çatışmayı sona erdirmek için gittiği iddia ediliyor. Suç mahaline kimsenin gitmediğini jandarma, bilirkişi söylüyor ama yargı onları dinlemiyor. Bizim mücadele geleneğimiz gaspa karşıdır. Bu kötülüğü, bu düşmanlığı kimse unutmaz. Onurlu Van halkı iradesine sahip çıkacaktır. Sandıkta iradesini seçen halkın iradesine sahip çıkması mı terördür? Çetevari şekilde başka bir ülkenin toprağını işgal etmiş gibi halkın iradesini gasp etmek mi terördür? Bunu kabul etmiyoruz."

“SAMİMİYETE DAVET EDİYORUZ”

İktidara çağrı yapan Bakırhan, "Van'dan İstanbul'a kadar örülmeye çalışılan bütün kumpaslara karşı mücadele edeceğiz. Samimiyete davet ediyoruz, amacınız nedir? Kürt sorununda bir çözümden mi yanasınız yoksa bunları da gerekçe yaparak halkların iradesini gasp etmeye mi çalışıyorsunuz? Mertçe yanıt verin. Siz bu gaspçı anlayışınızı ne kadar devam ettireceksiniz? Demokrasiden, sandıktan korkan bu sistem kayyumcu anlayışla yol yürüyemez" diye konuştu.

 

“ÖCALAN'IN MESAJI HEYETİMİZ ÜZERİNDEN GİTTİ”

Basın toplantısının ardından parti liderlerine, PKK'den yapılan ve kendilerine Abdullah Öcalan'ın yazdığı bir mektubun iletildiği belirtilen açıklamalar soruldu. Tülay Hatimoğulları, bahsedilen mesajların kendi heyetleri tarafından gönderildiğini açıkladı ve şunları söyledi:

"Öcalan'ın örgütünden yapılan açıklamaları biz de basından izledik. Kendilerine bir mesajın ulaştığına dair bilgiyi kendileri kamuoyuyla paylaştı. Mesajın heyetimiz üzerinden gittiği zaten bilinen bir şey. Uçakla mı gitti kuşlar mı götürdü onu bilmiyoruz tabii."

Bakmadan Geçme